
Parmak emme, çocuklarda herhangi bir pisiko-patolojik etken olmaksızın 3-4 yaşlarına kadar görülebilen normal bir davranıştır. İlk yaşlarda Zararsız bir davranış olan parmak emme, bebeklerin doğuştan getirdikleri bir refleks olup daha anne karnında iken ortaya çıkar. Yeni doğan bebeklerde nadir de olsa parmak ya da bileklerinde görülen kabarcıklar bunun bir sonucu oluşmaktadır.
Yaygın olan inanışın aksine bebeklerde parmak emme açlıktan kaynaklanmaz. İlk yaşa kadar parmak emmenin uyku ile ilgisi olduğu düşünülmektedir. Yapılan araştırmalarda uykusu gelen bebeğin parmağını emmeye başladığı tespit edilmiştir. Bunun yanısıra, bazı bebekler yeni dişlerinin çıkması sırasında, bazıları ise zorlukla karşılaştıklarında utanma ve sıkılma belirtisi olarak parmaklarını emerler. Genellikle 18. ay dolaylarında sıklaşan parmak emmenin, 3 yaşından sonra kaybolması beklenir. Sürekli parmak emme alışkanlığı eğer 3 yaşından sonra da uzun süre devam ederse psikolojik sorun ve gerginliklerin bir sonucu olarak devam ettiği düşünülebilir.
Aileler haklı olarak parmağını emen çocuklarının ağız ve diş sağlığı hakkında endişeye kapılabilirler. Eğer parmak emme yukarıda da bahsettiğim üzere 5-6 yaşlarına kadar ortadan kalkar ise kalıcı bir hasar bırakmaz. Tabi süt dişlerinde parmak emmeye bağlı olarak bir deformasyon meydana gelebilir. Ancak daimî dişlerin sürmesinden önce ortadan kalkan parmak emmenin daimî dişlere bir zararı olmamaktadır. Eğer parmak emme 5 yaşlarından sonra da uzun zaman devam ederse, yeni sürecek daimî dişlerin ağız içindeki konumlarında bozukluklar yapabileceği gibi. Parmak emme esnasında parmağın damağa oturması ve emme esnasında oluşan negatif basınç nedeniyle damak kubbesinde derinleşme, buna bağlı olarak çenede yer darlığına neden olabilir. Yer darlığı sürecek olan dişlerin yeterli alan bulamamasına ve çapraşık sürmesine ya da gömük kalmasına neden olabilir.
Parmak emme nedeniyle en sık rastladığımız durum. Özellikle baş parmağın emilmesi nedeniyle üst ve alt kesici dişlerin ağız içindeki duruşunun bozulmasıdır. Baş parmağın uyguladığı itme kuvveti ve emme hareketi esnasında oluşan ağız içi negatif basınç nedeniyle üst ön dişler öne, alt ön dişler ise geriye doğru eğilir ve alt ve üst ön dişler arasında açıklık meydana gelir. Alışkanlık bırakılırsa bu açıklık kapanır, ancak 3-4yaşlarından sonra kalıcılık artar. Parmak emme alışkanlığı gece uyurken de devam ederse daha etkili olur ve bunun sonucunda üst çenede darlık (V şeklinde bir çene kavsi) meydana gelir.
Parmak emme erken yaşlarda çocuk tarafından bırakılırsa sorun yok. Peki ya bırakılmazsa? İşte o zaman biz aileler paniklemeye başlarız. ”Ne yapabiliriz? Çocuğumuz niye hala parmak emmeyi bırakmadı?” Ya da ”Bu alışkanlığın çocuğuma kalıcı zararı olur mu?” diye sormaya başlarız hemen.
Yapmamız gereken öncelikle parmak emmenin altında yatan psikolojik nedenin ortaya çıkarılmasıdır. Yapılmaması gereken en önemli husus ise çocuğa bu alışkanlığı bırakması için baskı yapmak ve zorlamaktır. Çocuğu dövmek, eline acı sürmek, ellerini bağlamak gibi yaklaşımlar çözüm sağlamayan hatalı uygulamalardır ve yapılmaması gerekir. Bunlar alışkanlığı bıraktırmayacağı gibi daha da ilerlemesine neden olabilir. Çocuğu, arkadaşları ya da topluluk içinde bu alışkanlığından ötürü eleştirmek de yanlıştır. Bunlardan ziyade çocuğa ilgi ile yaklaşmak, onunla arkadaş gibi diyalog kurup, altında yatan sebebe ulaşmaya çalışmak daha doğru olur. Ayrıca bu alışkanlığın bebekçe olduğu, yetişkin bireylerin parmak emmediği ve insanlar arasında hiç hoş karşılanmadığı anlatılmalıdır. Çünkü özellikle bu yaş grubu çocuklar büyüklere özenmekte ve onlar gibi olmaya, davranmaya çabalamaktadır. Gerektiği durumda psikolojik yardım almak da çözümde büyük önem taşır.